Benoit Kan-Göz – Lanetlilerin Generali
Belfrie İsyanı sırasında Mistrathlı Benoit, Belfrie kardeşlerin sadık bir danışmanı ve askerî stratejistiydi; Arthur Belfrie’nin bizzat sağ kolu olarak görev yaptı. Savaşın ilk yıllarında Draksborne’a karşı kazanılan belirleyici zaferlerde onun askerî dehasının büyük payı vardı. Yıllarca imparatorluk ordusunda general olarak görev yapmış, Nan Thalias’ın Elflerine karşı kendi seferlerini yönetmişti. Bu sayede Draksborne’un ordusunda derin bağlantılar edinmiş, Belfrie davasına sadık askerler kazanmış ve istihbarat sağlamıştı. Benoit için imparatora karşı savaşmak asil bir davaydı: Tiranlıktan arınmış, insanların krallara boyun eğmek yerine kendi kendilerini yönettiği özgür bir toprak.
Ne var ki Benoit bu hayali asla göremedi. Savaşın ilerleyen yıllarında Draksborne, Arthur ve adamlarını pusuya düşürmek için bir vampir ordusunu devreye soktu. Vampirler sonunda geri püskürtülse de ağır kayıplar verildi; Arthur ve bir avuç askeri vampirlikle lanetlendi. Onlar, toparlanmak için Volosvio yakınlarındaki Vyncourd malikanesine kaçtılar, ardından Baldur kolonisi olan Duskweave Adası’nda sığınak buldular. Volosvio’nun güneyindeki karanlık ve sık ağaçlarla kaplı ada, onlara gizlenebilecekleri bir yuva sundu. Başta ellerine geçen her türlü yiyecekle idare ettiler, fakat sonunda Almenhier Thrasliche tarafından keşfedildiler. O, onlara lanetleriyle ruhlarını kaybetmeden yaşayabilmeleri için Thraslichian öğretilerini aşıladı.
Benoit bu dönemde hâlâ Arthur’un yanındaydı. Ada, Lich Kelathar tarafından lanetlendiğinde bile, Arthur’un ada üzerinde kalabilmek için Lich ile yaptığı anlaşmaya karşı çıkmadı. Ancak yüzyıllar sonra Duskweave bir çatışma merkezine dönüştüğünde Arthur, Kelathar’a ve adanın diğer sakinlerine ihanet ederek ölümlülerle ittifak kurdu; karşılığında af ve güvenli geçiş elde etti. Benoit buna şiddetle karşı çıktı. Arthur’un ikiz kardeşi tarafından gönderilen Erdrydion Paladinleri’nin peşlerine düştüğü günleri hatırlıyordu; lanetlerinin asla kolayca affedilmeyeceğini ya da unutulmayacağını biliyordu.
Yeni bir yuva aramanın zamanı geldiğinde, Benoit artık Arthur’un yanında kalmadı. Nereye giderse gitsin, onun peşinden felaketin geleceğine inanıyordu. Bunun yerine Greypeak’ten yarı-elf bir kadın olan Noctra de Blanc’ın yolunu seçti. O, kendisine katılanlara Greypeak’teki sarayında bir yuva vaat ediyordu. Benoit bu söze uydu ve onun danışma meclisinde yer aldı. Burada Thraslichian öğretiler unutuldu; Benoit ve yoldaşları kana susamışlıklarına teslim oldular, karşılarına çıkan her tatlı öğünü tükettiler. Bir zamanlar insan iken sahip olduğu ahlakî ilkeler ve soylu onur, Duskweave’de yüzyıllarca hayvanlarla beslenmenin ardından çoktan solup gitmişti. Yıllar süren perhizden sonra, kendini nihayet serbestçe şehvete ve kana bırakmanın doğru olduğuna inandı.
Değerlendirmeler
There are no reviews yet