The Devouring Eye

Yutan Göz

Son birkaç on yıldır Tradver Şehri’nin altından geçen eski yeraltı mezarlarında yaşayan bir ucube olan Yutan Göz’ün varlığı, yalnızca son iki yılda belirgin hâle gelmiştir. Tradver’in altına nasıl yerleştiği tam olarak bilinmese de, bazıları onun merhum Dük Conrad Elstein tarafından bu mezarlara getirildiğini öne sürmektedir. Conrad, gizlice Seorca’nın hizmetkârlarından biriydi. Canavarın etkinliğinin Conrad’ın ölümünden sonra artması, yaratığın bir zamanlar bu kötü niyetli soylunun boyunduruğu altında tutulduğunu, fakat efendisinin ölümünden sonra kendi iradesiyle hareket etmeye başladığını düşündürmektedir.

Tradver’in yeraltı mezarları, uzun süredir çete fraksiyonları ve kaçakçı ağları tarafından yasadışı malları kanun adamlarının ve sıradan vatandaşların gözlerinden uzak tutmak amacıyla kullanılmaktadır. Ancak son yıllarda, labirentimsi tünellere gönderilen koca koca kargoların ve mürettebatların tamamen ortadan kaybolduğu fark edilmiştir. Bu kayboluşlar, genellikle gruplar arasında birbirini suçlama ve çatışmaya yol açmıştır. Fakat gerçekte, bu talihsiz kişiler çok daha korkunç bir sona ulaşmıştır: Yutan Göz’ün bakışı, lair’ine adım attıkları andan itibaren üzerlerine çevrilmişti, ve hepsi onun besini hâline gelmiştir.

Canavarın mezarlardaki varlığı uzun süre gizli tutulmuştur, zira onun varlığını bilen herkes, merhum Dük Conrad’ın hizmetindeyken sessizlik yemini etmişti. Zira yaratığın asıl görevi, Dük’ün gömdüğü kadim hazinelerin ve karanlık sırların koruyuculuğunu yapmaktı. Conrad, altına en çok arzu duyan, fakat bir ejderha kadar güçlü olmayan, kolayca zihinsel kontrol altına alınabilecek bir varlık seçmişti.

Ne var ki, Dük Conrad Tradver’den kaçmaya zorlanıp kısa süre sonra öldüğünde, yaratık özgürlüğüne kavuştu. Ancak hâlâ mezarların sınırları içinde sıkışıp kalmıştı. Buna rağmen altına olan hırsı devam etti ve taşı delen görüş gücü sayesinde, arzuladığı altını bulabiliyordu. Şehrin bankerlerinin, hazinelerinin ve zengin tüccarlarının kasalarının altından saldırılar düzenleyerek, mallarını koruyan tüm malzemeleri delip geçti ve altınları yutarak lair’ine taşıdı. Başlangıçta, Yutan Göz’ün kurbanları, bu olayların karmaşık bir suç örgütünün işi olduğuna inandılar — bölünmekte olan Rossa Karteli’nin isyankâr bir kolu, ilk servetini edinmeye çalışıyor olmalıydı. Ancak canavar, Belfrie Tüccar Loncası’nın kasasına saldırdığında, suçlunun kimliği ortaya çıktı: kasadaki Arcane Eyes tarafından tespit edildi.

Şimdi, birkaç Altın Griffin birliğini kaybeden Belfrie Tüccar Loncası, canavarı avlamak, yuvasını bulmak ve çaldığı zenginlikleri sahiplerine iade etmek için Dünya Kâşifleri ve Avcılar Loncası’na (WEHL) başvurdu. Ancak bu görevin kendisi politik entrikalarla örülüdür; Altın Griffinler, ana şirketlerinin iş vermesini rakiplerine devretmesine karşı çıkarken, WEHL de Tüccar Loncası’nın bu görevi teklif etmesinde başka gizli niyetler olabileceğinden şüphe duymaktadır.