Arion Midrun – Human Fighter

Arion Midrun – İnsan Savaşçı

Arion, Tradver’in Copper Fields bölgesindeki gecekondu mahallelerinde büyüdü. Tradver Otoyolu üzerinde bulunduğu için daha “iyi” sayılan bu bölge, yine de bir gecekondu mahallesiydi. Babası bir demirciydi; çoğunlukla nal ve alet gibi temel işlerde çalışıyor, zaman zaman yerel milisler ve paralı asker gruplarından gelen fazla silah ve zırh siparişlerini de üstleniyordu. Babasının uzun kılıçlar dövmesini ve göğüslükleri çekiçle şekillendirmesini izlemek Arion’u hayranlıkla doldurur, bir gün bu eserleri kuşanıp ejderhalarla savaşmayı ve Yüksek Elf sürülerini katletmeyi hayal ederdi.

Liturium Savaşı başladığında, Arion büyük bir heyecan duymuştu. Savaşa çağrılmayı umut ediyordu. Yerel zanaat akademisinden pek çok arkadaşı Belfrie için savaşmaya çağrıldı; ancak Arion henüz on dört yaşındaydı ve gerçek bir adam olarak kabul edilmek için büyümemişti. Bir kalkanı tam anlamıyla kaldıracak veya bir kılıcı layıkıyla kullanacak gücü yoktu ve bu yüzden geride bırakıldı. Bu durum Arion’un ruhunu ağırlaştırdı. Oğlunun keyifsiz halini gören babası ise moralini yükseltmek istedi. İşte o zaman Arion, gerçekte son Tradver Dükü Wilman Midrun’un kayıp büyük torunu olduğunu öğrendi. Büyükbabası, soylular tarafından tanınmayan, sıradan bir kadından doğmuş gayrimeşru bir çocuktu ve Wilman Midrun’un gizemli kayboluşunun ardından hakkı teslim edilmemişti.

Bu bilgi Arion’a büyük bir ilham verdi. Önündeki yılları, babasının işi bittikten sonra geceleri kendi zırh takımını döverek geçirdi. Zamanla, Dük Conrad’ın ihanet ve karanlık işler yürüttüğüne dair söylentiler yayılmaya başladı ve bu da genç adamın ruhunu daha da ateşledi: hem geleneksel asil bir isim kazanacak, hem de Tradver’in su basmış sefil mahallelerinden kurtulacaktı. Şimdi, kendi yaptığı zırhı ve silahıyla, Arion büyük dedesinin soyadını gururla taşıyarak yola çıktı: House Midrun’un eski ihtişamını geri getirmek ve hain Elf Dükü’nu tahttan indirmek için.