Cyclopean – Lanetli Kehanetin Çocukları
Bir zamanlar Eulyssos’un yükselen şehirlerinden birinde, kehanetler halkı uyarmıştı: “Yolunuz felaketle son bulacak.” Ama o halk uyarılardan yoruldu. Gururları, bilgelerin sözlerinden daha yüksekti. Bu yüzden tanrıların sesine kulak veren kahinlerin gözlerini oydular. Cevaplarını ise evren verdi.
Karanlık bir lanet onları çarptı. Vücutları bozuldu, gözleri teke düştü. Estetikleri çirkinliğe, zarafetleri vahşiliğe dönüştü. O günden sonra bu halk artık insanlar değil, Cyclopean diye anıldı.
Yıkılmış şehirlerinden sürülen bu tek gözlü devler, kaderleriyle beraber denizlere açıldılar. Uçsuz bucaksız okyanuslarda, devasa kaplumbağa şehirlerin enkazları üzerinde yaşamlarını sürdüren Cyclopean’lar, artık Eulyssos’un düşmüş çocuklarıdır. Kimileri savaşçı, kimileri bilge, ama hepsi geçmişin ağırlığını ve tanrıların gazabını sırtlarında taşır.
Ve her birinin tek gözünde hâlâ bir parıltı vardır. Çünkü lanetleri onlara sıradan gözlerden fazlasını verdi — geleceğin kırık yansımalarını görebilirler. Bu sezgileri savaşta keskinleşir, düşmanları daha hamle yapamadan karşılık bulur. Onların refleksleri kehanetin yankısıdır.
Bugün Cyclopean’lar hâlâ sürgündür. Aidoneus gibi dışlanmışlarla ittifak kurar, yeni dünyalara sızmanın yollarını ararlar. Bazıları sadece hayatta kalmak ister, bazıları intikam.
Ama hepsinin gözünde tek bir gerçeklik parlar:
Lanet, hâlâ yaşıyor.
Değerlendirmeler
There are no reviews yet