Harvold “Blue Eyes” Stalson – Soulforged Swashbuckler

Harvold “Mavi Göz” Stalson – Ruhdövme Yağmacı

Harvold’un hatırlayabildiği son yüz yıl boyunca, kendisi hep bir deniz korsanıydı. Ondan öncesi ise, diğer Ruhdövme varlıklar gibi, sisle örtülmüş. Yine de ne kaybettiği geçmiş hayatlarına ne de aynı kaderi paylaşan kardeşlerinin sıkıntılarına aldırış eder. Hatırladığı tek şey, şasisine sinmiş tuz kokusu ve dalgalarla senkronize çalışan servo motorlarıdır.

Onu incelemek isteyen pek çok kişi, Harvold’un hâlâ aktif olan son Ruhdövme’lerden biri olduğunu iddia ederek altınlarla yollarını açmaya çalıştıysa da, Harvold onlara hiç yüz vermemiştir. Hatta, cömertçe ön ödeme yapanlar bile o gün kasabadan ayrılırken Harvold’un çoktan yelken açtığını görmüşlerdir.

Minera denizlerinde geçen elli yıl boyunca, İkizler’den Edrador’un dört köşesine kadar birçok gemide kaptanlık yaptı. Şimdi ise Tharador’da, kaptanlık günlerini geride bırakmış, huzur dolu bir emekliliğin tadını çıkarıyor. Genç ve umut dolu bir tayfanın sade bir üyesi olarak, gelgitlerin onu nereye sürükleyeceğine razı bir halde seyrediyor. Yine de yelken açtıkları yolun, sonunda kanla yıkanmış sulara çıkacağını, altın ve şan uğruna korkunç sonların onları beklediğini çok iyi biliyor.

Fakat o gün gelene dek Harvold, tayfasıyla birlikte korsanlık yapmaktan, denizleri yağmalayıp kana bulamaktan mutluluk duyuyor. Baradin’in Lanetli Galyon’un izini sürmeye karar vermesiyle birlikte, Harvold artık sonun yaklaştığını hissediyor. Yine de hikâyenin nasıl sonlanacağını görmek istiyor, çünkü içten içe, işlerin kötü gitse bile kendisinin hayatta kalacağından emin.