Soldiers of the Underkeepers – Mafia Brigand 1

Soldiers of the Underkeepers – Mafia Brigands

Underkeepers’ın adamlarının her birinin ardında bir trajedi hikâyesi vardır. Underkeep Downs’a kimse kendi isteğiyle gelmez; üzerlerinde yürüyen çizmelerin hiç bitmeyen baskısıyla oraya sürüklenirler. Underkeepers’a katılanlar, o çizme daha fazla üzerlerine basmasın diye topuğuna bir bıçak saplamayı tercih edenlerdir. Hareketleri Baldur’daki diğer devrimci grupların çoğuyla—özellikle şu anda Grimhelm’i işgal eden Lumens–Octavia isyancılarıyla—tam karşıt olsa da, yine de ortak bir hedefi paylaşırlar: Baldur’daki yüzyıllık Grimshaw yönetimine son vererek topraklara yeni bir refah çağı getirmek.

Onlara göre Grimgate’in ve genel olarak Baldur’un çürümüş, sefalet içindeki hâli yöneticilerinin kendi rahatlıklarının doğal bir sonucudur; refahlarından vazgeçmek yerine çürümeyi halkın üzerine yıkmışlardır. Kölelik endüstrisinin Baldur ekonomisinin belkemiği hâline gelmesiyle, pek çok ağır iş ya ücretli işçi almayı bıraktı ya da öyle az ödeme yapar oldu ki bunu kabul edenler yalnızca çılgın ya da tamamen umutsuz kişilerdir. Kölelik büyüdükçe yoksulluk da arttı; zincirlere vurulmuş yüz binlerce köle, halktan önce doyurulması gereken ağızlar hâline geldi. Köleler artık yolları, rayları—Baldur’un geleceğini—inşa eden temel birer dişliydi; alt sınıf halkın işlerinin ise krallığın yarınında pek bir etkisi yoktu.

Underkeepers bu nedenle kölelikten nefret eder; ancak bu nefretleri diğer isyancı gruplardan çok farklı sebeplere dayanır. Onlara göre orklar, bulundukları her yerde fakirlik ve çürüme getirmeye devam edeceklerine, geldikleri topraklara geri gönderilip kendi kabile savaşlarında ölmeye terk edilmelidir. Aynı şekilde, büyüden tüm biçimleriyle nefret eden eski Baldur geleneklerine sıkı sıkıya bağlıdırlar; Breath Wielder Lisansları gibi şeyleri modern çağın birer dehşeti, yok edilmesi gereken birer sapkınlık olarak görürler. Bu yüzden Octavia’nın başını çektiği isyancılarla amaçları—monarşiyi yıkmak ve yeni bir sistem kurmak—ortak olsa da, iki grubun kaderi monarşi düştüğü anda birbirine düşman olmaktır. Çünkü her biri, ülkelerinin geleceği için tamamen farklı umutlar taşımaktadır.