Baradin Karasakal – Altın Denizatı’nın Kaptanı
Baldur’un Köleci Denizi’nde büyüyen Baradin’in babası, Hardvin’den Sowtreck’e esir Orklar taşıyan gemilerde çalışan bir denizciydi. Bu Orklar daha sonra Baldur genelindeki çeşitli köle pazarlarına gönderilmeden önce burada hazırlanırlardı. Baradin, daha yeşil vadalar umuduyla Dwarven (Cüce) yurdunu terk eden ailesinin tek çocuğuydu. Ancak daha iyi bir hayatın vaadi onlara hep uzak kaldı ve annesi hastalanıp vefat ettikten sonra, çocukları için yeni bir yaşam ümidi de neredeyse tamamen yitmişti. Böylece Baradin, çok genç yaşta babasıyla birlikte güvertede çalışmak zorunda kaldı; insanlığın Ork esirlere yönelik en karanlık yüzüne tanık olarak.
Mevcut konumunu zamanla kabullense de, her zaman o görkemli ve gürültücü Orklardan korkardı. Zincirlere vurulmuş olsalar bile, sanki yeterince yaklaşılsa onu bütün olarak yutabilecek gibiydiler. Bu yüzden genellikle kaptanın yanında durmayı tercih ederdi, “onursal birinci zabit” olarak dümene yakın dururken, babası gemideki diğer işlerle ilgilenirdi. Ancak bir sefer dönüşünde, gemi Sowtreck’e yeni “yük”le dönerken, alt güvertelerde zincirlerini kıran bir grup Ork isyan çıkardı. Koruma ve tayfaları birer birer alt eden Orklar kısa sürede üstünlüğü ele geçirdi.
O gün Baradin’in babası da hayatını kaybedenler arasındaydı, Baradin’i henüz on iki yaşında öksüz bırakmıştı. Gidecek başka yeri olmadığından, Baradin köle gemilerinde kalmaya devam etti ve Ukrondia ile Baldur arasındaki et – altın ticaretinin sürmesi için üzerine düşeni yaptı. Babasının görevini devralarak bir geminin tüm işlevlerini öğrendi ve genç yaşta, selefinin emekliliğiyle birlikte birinci zabitliğe kadar yükseldi. Ancak bu yükselişin ardından kısa sürede şunu öğrendi: talih cesurları ve ellerini kana bulamaktan çekinmeyenleri severdi. Baradin için bu, Sowtreck’teki bir korsan kaptandan gelen rüşvet teklifiyle başladı; yapması gereken tek şey, korsanların gemiyi takip etmesini sağlayacak bir tılsımı gemiye çıkarmaktı. Karşılığında mürettebata zarar verilmeyecekti.
Baradin söylendiği gibi yaptı. Ancak korsanlar gemiye yanaştığında, o mürettebatı silah bırakmaya ikna etmeye çalıştı. Fakat kaptan, son adamına kadar savaşılmasını emretti. O anda korsan gemisinden gelen tek bir atışla kaptan yere yığıldı ve yere düşmeden ölmüştü bile. Korsanlar gemiye çıktı, içlerinden biri karanlık bir büyücüydü ve tüm Ork esirleri uyutarak kendi gemilerine taşıdı. Baradin sonrasında onlara ne olduğunu hiç öğrenemedi ama korsanların özgürlük savaşçısı olmadıkları aşikârdı; bu yüzden Orkların rahat bir hayata kavuşmaları pek olası değildi. Bu olayın suçluluğu ve kaptanın ölümü Baradin’in üzerinde büyük bir yük oluşturdu. Eline geçen her fırsatta sarhoşluğa sığınarak bu yükten kaçmaya çalıştı. Ta ki aynı korsanlar onu tekrar bulup mürettebata katılma teklifinde bulunana kadar.
Beş yıl sonra, Baradin kendi tayfasını kurdu ve Tharador’da korku ve eğlenceyle anılan bir isim haline geldi. Şimdi hedefi, yüzyıllar önce Lanetli Kalyon tarafından yutulan Büyük Hazine’yi bulmak. Kendi gemisi Altın Denizatı ile, sonsuz servet taşıyan bu efsanevi kalyonu ortaya çıkarmayı ve yağma dolu günlerini geride bırakıp Baldur’un iç topraklarında sakin bir çiftlikte emekliliğe kavuşmayı amaçlıyor.
Değerlendirmeler
There are no reviews yet