Frøya – Yaşamın Bakiresi
Himlingr ailesinin en küçük çocuğu olan Frøya, sık sık kardeşlerinin eleştirisine maruz kalır, düşünceleri küçümsenir ve karşılanır, kaygıları ise özellikle en büyük kız kardeşi Hel’in taş gibi sarsılmaz argümanlarıyla sürekli bastırılırdı. Bunun tek istisnası, en büyük erkek kardeşleriydi; onun tek sırdaşı ve en yakın dostu. Frøya, onun toprak, orman ve ormandaki küçük canlılara duyduğu sevgiyi, onları koruma arzusunu ve ideallerini anladığını gördü. Oysa diğer kardeşleri ve ebeveynleri, yiyeceklerini insancıllaştırmaya çalıştığı için ona akılsız diyerek alay ediyorlardı.
Erkek kardeşi bir düşen yıldız yüzünden öldüğünde, Frøya neredeyse katatonik bir hâle büründü. Bu hâl, cenazesi ve ailenin yeni tanrısal güçlerine uyanışının ardından bile sürdü. Bu durumda, sahip olduğu güçlere rağmen tamamen ailesinin emirlerine boyun eğdi, çünkü kardeşinin ölümüyle içine çöken anlamsızlık hissi ne silinmişti ne de iyileşmişti. Babaları güçlerini terk edip vahşi doğada kaybolduğunda ise, kendini en büyük kardeşleri Hel’in merhametine bırakılmış halde buldu. Hel, artık acımasızlığın ve kin dolu soğukluğun vücut bulmuş hâli olmuştu; ağabeylerinin tam tersi. Hel, küçük kardeşini zihinsel bir pençe gibi kavrayarak, onun üzerine kardeşlerinin ölümünün suçluluğunu yıktı, hatta Frøya’nın onun yerine ölmesi gerektiğini söyleyecek kadar ileri gitti.
Ablası tarafından üzerine yıkılan bu dehşet, bir de erkek kardeşinin ölümüyle birleşince, Frøya’nın devam etme iradesi neredeyse kalmadı. Artık sadece kız kardeşinin iradesini yerine getirmek için var oluyordu; tanrısal güçlerini, ona karşı gelen halklara kıtlık getirmek ve ibadetleriyle kurbanlarını eksik etmeyenleri ödüllendirmek için kullanıyordu. Yine de Frøya, kötülük işlediğini biliyor, ancak ablasına kendi başına karşı koyamayacağını da fark ediyordu. Ona kardeşinin kötülüklerinden tek sığınak, dağların eteklerinde gizlenmiş, ormanların en derinlerinde saklı bir koruluktu. Orada yatıyor, ağlıyor ve tek teselliyi hayvan dostlarının kucağında buluyordu. Belki de sadece orada, birisi onunla konuşup kalbinde bir kıvılcım yakarak onu zalim kız kardeşine karşı savaşmaya ikna edebilirdi.
Değerlendirmeler
There are no reviews yet