Sessiz Adımlı Gelzik – Kara Ejdersoy Korucu
Adanın pis kokulu bataklıkları ve sulak alanlarında büyüdü. Gelzik, adadaki diğer Karanlıkpullu kabileler için tuzakçı, avcı ve rehber olarak görev yapan küçük bir avcı kabilesinin en genç üyesidir. Genç yaşı nedeniyle sık sık deneyimsiz ve “pullu altı hâlâ ıslak” biri olarak yargılansa da, onu küçümseyenler çoğu zaman genç avcının becerilerini fena hâlde hafife aldıklarını fark eder. Çünkü Gelzik, mızrak tutacak yaşa geldiğinden beri vahşi doğada iz sürmeyi babasından ve yaşça büyük avcı ağabeylerinden öğrenmişti. Reşit olmadan önce bile adadaki bataklıklarda iz sürme ve avlanma konusunda soydaşlarının çok üzerinde becerilere sahipti.
Fakat bu yeteneklerini Gümüşpullu baskıcılarına karşı bir silah olarak kullanması yıllar sonra olacaktı. Bir grup Gümüşpullu, bataklığa bir keşif seferi düzenlediğinde, yakındaki bir şaman kabilesinden rehberlik ve malzeme arıyorlardı. Karanlıkpullu şamanlar onlara düşmanca tavırla yaklaşsa da şiddete başvurmadılar. Ancak Gümüşpullular, bu iş birliği reddine öfkeyle karşılık verdi; kabileyi katlettiler ve bölgedeki diğer Karanlıkpullulara gözdağı verdiler. Gelzik’in ailesi için bu kabile yakın akrabalardan oluşuyordu. Bunun üzerine babası ve ağabeyleri hızla intikam planı yaptı, Gelzik de onlara katıldı.
Gece yarısı, düşmanlarına zehirli oklarla sağanak gibi saldırdılar ve onları yavaş, acılı ölümlere terk ettiler. İlk saldırıda pek azı öldü, ama şafak vakti hiçbir Gümüşpullu hayatta kalmamıştı. Zehir olarak, bataklığın dağı yavaşça terk ettiği çayırlarda yetişen kurtboğan bitkisini kullandılar. O bölgelere Karanlıkpullular pek yaklaşmazdı; ancak Gelzik’in ailesi bu ölümcül bitkileri sık sık böyle durumlar için toplardı. O günden sonra Gelzik, her zaman yanında sabit bir zehir stoğu bulundurmayı alışkanlık edindi. Zehirin ne kadar hızlı etki ettiğini ve düşmanlarını ölüm gelene dek nasıl kıvrandırdığını bizzat görmüştü.
Ancak Gümüşpullular bu olayı sineye çekmedi. Daha fazlası geldi ve hızla intikam alındı. O gün birçok kabile acı çekti; her ailenin en büyük oğulları evlerinden alınıp katledildi. Gümüşpullu Şövalyelerden oluşan ordu, dağınık haldeki Karanlıkpullular için aşılması imkânsız bir güçtü. Gelzik o gün kardeşini, babasını ve birçok dostunu kaybetti. Yine de bu felaket, birlik için bir fırsat doğurdu. Dağılmış ve parçalanmış kabileler yas içinde bir araya geldi ve artık intikam planları doğrultusunda omuz omuza çalışıyorlar. Gelzik, topraklarına ayak basan hiçbir Gümüşpullunun hayatta kalmasına izin vermiyor; ne gördüklerini rapor etmesinler diye, ne de duyduğu kör nefretle. Savaş yaklaşıyor—ve o gün geldiğinde, Gelzik mümkün olduğunca çok Gümüşpulluyu da yanında götürecek.
Değerlendirmeler
There are no reviews yet