Ilvias the Reaper – Silver Dragonkin Warlock

Biçer Ilvias – Gümüş Ejdersoy Büyücü

Eski zamanların bir Gümüşpullusu olan Ilvias, neredeyse bir yüzyıldır halkına sadakatle hizmet etmiş, halkının varlığını sürdürebilmesi için uğursuz güçlerle bağ kurmuştur. İlân Gecesi’nde kadim Sovram’ı uykusunda bağlayan kişi oydu; kalbini, bedenini ve pullarını zayıflatarak, o kadim kara ejderin hayatını sona erdirmek üzere tasarlanmış makinelerin etkisine açık hâle gelmesini sağlamıştı. Ancak bu güç ona doğuştan verilmemişti; Ilvias, Minera’nın Nefesi’ne doğal bir yatkınlıkla doğmuş olsa da, Brol’Lokai’nin büyücüleri gibi yıkıcı bir kudretle onu kullanamıyordu. O kader gecesinden birkaç gün önce Ilvias, ormanlık bir dağ yolunda yürüyordu. Ayaklarının altında soğuk bir çekiş hissetti ve kayalıklardan onlarca metre aşağı yuvarlandı.

Taşların, çalıların ve ağaçların üzerinden sekerek aşağı indiğinde bedeni paramparça olmuştu. Ormanın içinden, gölgeler ve gecenin örtüsüyle sarılmış bir varlık ortaya çıktı; şekilsizdi, yalnızca kehribar ışığında parlayan iki göz vardı—kırpmadan, sapmadan ona bakıyordu. Bakışlarıyla Ilvias’ın özünü tüketti. Ona geleceği gösterdi: klanının liderlerinin yapacağı darbe girişimini ve sonunda, Azmordion ile birlikte, kendi kıyımlarını. Bu varlık, Ilvias’a bir değişim şansı sundu—her zaman arzuladığı güç karşılığında ruhunu verecekti. Böylece, liderlerinin hatalarından dolayı bozguna uğramaktansa onların gerçekten amaçladığı geleceği gerçekleştirme gücüne sahip olacaktı.

İsteksizce kabul etti Ilvias; çünkü başına gelecek olan kaderin ölümden daha kötü olduğunu fark etti. Artık yabancı dillerle konuşan uğursuz bir varlığa bağlıydı ve ölümü onu bu bağdan kurtarmayacak, sadece öteki hayatta da hizmet etmeye devam etmesini sağlayacaktı. Bu uğursuz varlığın güçleri sayesinde o gece Sovram’a zarar vererek halkına yardım edebildi; aksi hâlde başarısız olacaklardı. Ancak zaferden sonra Ilvias, efendisinin gücünü besleyebilmesi için sürekli ruhlar gerektiğini fark etti—onlar olmadan Ilvias da ölecek, öte dünyada bir hizmetkâra dönüşecekti. Bu nedenle artık halkının ölüm getiren kişisi olmak zorunda; klanı içinde gizli ve uğursuz bir rol karşılığında bir konum pazarlığı yaptı: ölmek üzere olanlar onun tarafından alınır. Bu, yalnızca birkaç kişi tarafından bilinen gizli ve karanlık bir görevdir. Aynı şekilde, eğitim sırasında ölümcül yaralar alan gençler gizli bir revire götürülür ve Ilvias onların gördüğü son kişi olur. Klan bunu bir gereklilik olarak görmektedir; zira Karanlıkpullular ile Gümüşpullular arasında yeniden açık savaş çıkarsa, Biçer’in güçleri herhangi bir askerden daha fazla dengeyi değiştirecektir.